İrtibatı Koparmayalım!
ayakta kalmak deyimi
(1) Oturulan bir yerde oturacak yer kalmadığı için oturamamak.
Örnek: Salon dolmuş, çoğu ayakta kalmıştı.
(2) Oturulacak yer olduğu halde ayakta beklemek.
Örnek: Müdür, 'lütfen buyurun, ayakta kalmayın' deyip yer gösterdi.
(3) (yapı) yıkılmamak, çökmemek.
örnek: Mimar Sinan'ın yapıları yüzyıllardır oldukları gibi ayakta kalmıştır.
(4) Mec. (kişi) birçok acıya, sıkıntıya karşın gücünü yitirmemek.
Örnek: Böyle ayakta kalmak büyük istençle olur.
- alay geçmek
- dağarcığı yüklü
- faraş gibi
- ağzından bal akmak
- ayağının pabucunu başına giymek
- başı altından çıkmak
- ser verip sır vermemek
- derisini yüzmek
- şakire dudu
- çocuk olmak
- altı yaş
- eline su dökemez
- şunu bunu bilmemek
- borçlu çıkmak
- şakaya getirmek
- eli boş gelmek
- böcek gibi
- babaları tutmak
- gözü açılmak
- gönül birliği
- şamata koparmak
- doping yapmak
- kıssadan hisse almak
- ayda kazandığını günde yemek
- ağzıyla kuş tutsa
- baş kıç belli olmamak
- boyu beraber
- elekten geçirmek
- can yakmak
- dünya ahret kardeşim olsun
- yükünü tutmak
- başını alıp gitmek
- yeme de yanında yat
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) Oturulan bir yerde oturacak yer kalmadığı için oturamamak.
Örnek: Salon dolmuş, çoğu ayakta kalmıştı.
(2) Oturulacak yer olduğu halde ayakta beklemek.
Örnek: Müdür, 'lütfen buyurun, ayakta kalmayın' deyip yer gösterdi.
(3) (yapı) yıkılmamak, çökmemek.
örnek: Mimar Sinan'ın yapıları yüzyıllardır oldukları gibi ayakta kalmıştır.
(4) Mec. (kişi) birçok acıya, sıkıntıya karşın gücünü yitirmemek.
Örnek: Böyle ayakta kalmak büyük istençle olur.
insan ayağı basmamış (orman, yer). örnek: Ormanın ayak değmemiş derinliklerine daldık.
bir kimse için doğru, yerinde olanın bir başkası için böyle olmayabileceğini, birinin yaptığını ötekinin yapmayabileceğim anlatmak için şaka yollu söylenir.
genellikle kötü bir alışkanlık bir kimsede yerleşmiş, vazgeçilmez bir huy durumuna gelmiş olmak. örnek: Cimrilik onun damarına işlemiştir.
(1) birini, bir şey yapamaz duruma gelecek kadar hırpalamak. (2) birini, herhangi bir bakımdan bir şey yapamaz duruma getirmek, örnek: Kuraklık, köylünün belini kırmıştı. (3) bir işin, yapılması en zor bölümünü yapmak.
Aradan şu kadar zaman geçmek.?Üstünden şu kadar zaman geçmesine rağmen hâlâ borcunu ödemedi.?
(1) kullanılan ölçülere sığmamak. (2) çekidüzen verilememek, örnek: Bizim oğlan çekiye gelmez.
Eskiden kötü durumları görülmüş olan, kötü işlere girmiş bulunan.?Künyesi bozuk diye, bu adama hiç kimse iş vermeyecek mi??
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.